Tarihin her döneminde yanılsama, hiç bir koşulda bu kadar gerçek bu kadar gizlenen bir özellik asla olmamıştı. Bu yanılsama vatan kavramı üstünde gizlenen bir sırrın özünde ifşasıdır. Bu sır bilinmeyen bir sır değildir Marksistlerin yabancısı olmadığı bir kavramın kendisidir aslında.
Sahtekarlık, kumpas, dalavere…
Sanki bu kadar olur dercesine… 6 Eylül 2017 yani iki gün önce ”Hanedanlığın sonuna doğru” başlıklı bir yazı kaleme almıştım. İki gün geçmeden yeni deliller, yeni raporlar basına birer birer dökülmeye başladı. 15 Temmuz tiyatrosunu daha sahnelendiğinde koymuş olduğum ”tiyatro”
Hanedanlığın sonuna doğru …
Bazı şeyleri önceden görmek için illede kahin olmayı gerektirmez. Kurulan kumpas içinde minarelerde selalar bile, yalanı örgütler iken, mevcut tezgahı göz göre göre ört bas etmek için adeta çığırtkanlık yaparken, çan’lar inadına acı acı çalıp, kanı emilen yoksulluğa gelecek